Yazar, 1900 yılında Fransa'da
doğdu ve öğrenimini tamamladıktan sonra hayatına bir pilot olarak devam etti.
1944 yılında görevli olarak bir keşif uçağıyla havalandı, ancak geri dönemedi.
Uçmaya ve uçaklara oldukça meraklı olan yazar, daha çocuk yaşta evlerinin yanındaki hava alanına gizlice girip uçakları yakından seyretmeye başlamıştır. Askerliğini Fransız Hava Kuvvetlerinde yapmış, askerliğinden sonra bir süre ticaretle uğraşmış ancak başarısız olmuştur.
1926 yılı ise, onun için önemli bir yıl olmuştur, çünkü tekrar uçmaya başlamıştır. Başından türlü aksiliklerin eksik olmadığı Exupery, otuz beş yaşında uçağının arıza yapması nedeniyle Tunus'a zorunlu iniş yapmış ve ancak dört gün sonra bir Bedevi tarafından bulunmuştur.
Exupery yaşadığı kırk dört yılın içine; Gece Uçuşu, Savaş Pilotu, İnsanların Dünyası gibi önemli eserler sığdırmıştır.
Yazar, en bilinen, en sevilen yapıtı Küçük Prens'te ise bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyasını anlatmıştır. Günümüzde iki yüz on ayrı dile çevrilen bu büyük eser, pek çok sanata ilham vermiş, on iki kez sinemaya uyarlanmıştır.
Küçük Prens, işte böyle hayalperest, bulutların üzerinde kendini türlü düşlere kaptıran ve bunları eserlerine yansıtan bir yazarın eseridir.
Şimdi bu eserden birkaç bölüm paylaşıyorum:
''...Büyükler sayılara bayılır. Tutalım, onlara yeni edindiğiniz bir arkadaştan söz açtınız, asıl sorulacak şeyleri sormazlar. Sesi nasılmış, hangi oyunları severmiş, kelebek biriktirir miymiş, sormazlar bile. 'Kaç yaşında?' derler, 'Kaç kardeşi var? Kaç kilo? Babası kaç para kazanıyor?' bu türlü bilgilerle onu tanıdıklarını sanırlar. Deseniz ki, 'kırmızı kiremitli güzel bir ev gördüm. Pencerelerinde saksılar, çatısında kumrular vardı'. Bir türlü gözlerinin önüne getiremezler bu evi. Ama 'yüz bin liralık bir ev gördüm' deyin, bakın nasıl 'aman ne güzel ev!' diye haykıracaklardır.'' (Cemal Süreya & Tomris Uyar çevirisidir.)
''...Kelebeklerle tanışmak istiyorsam, bir iki tırtıla katlanmayı öğrenmek zorundayım''
''Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan daha güçtür. Kendini yargılamayı başarabilirsen gerçek bir bilgesin demektir.''
Uçmaya ve uçaklara oldukça meraklı olan yazar, daha çocuk yaşta evlerinin yanındaki hava alanına gizlice girip uçakları yakından seyretmeye başlamıştır. Askerliğini Fransız Hava Kuvvetlerinde yapmış, askerliğinden sonra bir süre ticaretle uğraşmış ancak başarısız olmuştur.
1926 yılı ise, onun için önemli bir yıl olmuştur, çünkü tekrar uçmaya başlamıştır. Başından türlü aksiliklerin eksik olmadığı Exupery, otuz beş yaşında uçağının arıza yapması nedeniyle Tunus'a zorunlu iniş yapmış ve ancak dört gün sonra bir Bedevi tarafından bulunmuştur.
Exupery yaşadığı kırk dört yılın içine; Gece Uçuşu, Savaş Pilotu, İnsanların Dünyası gibi önemli eserler sığdırmıştır.
Yazar, en bilinen, en sevilen yapıtı Küçük Prens'te ise bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyasını anlatmıştır. Günümüzde iki yüz on ayrı dile çevrilen bu büyük eser, pek çok sanata ilham vermiş, on iki kez sinemaya uyarlanmıştır.
Küçük Prens, işte böyle hayalperest, bulutların üzerinde kendini türlü düşlere kaptıran ve bunları eserlerine yansıtan bir yazarın eseridir.
Şimdi bu eserden birkaç bölüm paylaşıyorum:
''...Büyükler sayılara bayılır. Tutalım, onlara yeni edindiğiniz bir arkadaştan söz açtınız, asıl sorulacak şeyleri sormazlar. Sesi nasılmış, hangi oyunları severmiş, kelebek biriktirir miymiş, sormazlar bile. 'Kaç yaşında?' derler, 'Kaç kardeşi var? Kaç kilo? Babası kaç para kazanıyor?' bu türlü bilgilerle onu tanıdıklarını sanırlar. Deseniz ki, 'kırmızı kiremitli güzel bir ev gördüm. Pencerelerinde saksılar, çatısında kumrular vardı'. Bir türlü gözlerinin önüne getiremezler bu evi. Ama 'yüz bin liralık bir ev gördüm' deyin, bakın nasıl 'aman ne güzel ev!' diye haykıracaklardır.'' (Cemal Süreya & Tomris Uyar çevirisidir.)
''...Kelebeklerle tanışmak istiyorsam, bir iki tırtıla katlanmayı öğrenmek zorundayım''
''Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan daha güçtür. Kendini yargılamayı başarabilirsen gerçek bir bilgesin demektir.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder